Pandemi gölgesinde geçen 2020 senesinde kamyoncu ve nakliyatçı esnafının çok zor günler geçirdiğini belirten nakliyatçı esnafı, yeni senede yaraların sarılmasını umut ettiklerini ifade etti.

Kamyoncu ve nakliyatçı esnafın en büyük sorunlarından birinin de “Dijital takograf” uygulamasının Türkiye’de altyapısı hazır olmadığı halde mecburi hale getirilmesi olduğunu belirten esnaf, uygulamanın alt yapısının yetersiz olduğu gerekçesi ile Türkiye’de uygulen temelmayacağını belirtiyorlar.



“Dijital takograf” uygulama için altyapının yetersiz olduğunu söyleyen esnaf, sorunun bir an evvel çözüme kavuşturulmasını temenni ettiklerini söylediler.

“Nakliyeci esnafı olarak büyük sıkıntılarımız var”

Ankara Altındağ’da evden eve nakliyat yaptığını belirten nakliyatçı esnafından Mehmet Dursun, “Nakliyeci esnafı olarak büyük sıkıntılarımız var. Pandemiden dolayı bütün sıkıntıları yaşadık. Deprem mağdurlarının yardımına biz koştuk, karda kışta herkese hizmeti biz götürdük ama devlet politikasında bütün esnafa yardım var tüm bunları ayakta tutan biz şoförlere nakliyatçılere destek verilmedi. Şu anda arabanın altına lastik almaya gitsek tanesi 2 buçuk- 3 000 liradır.” dedi.

“Dijital takograf altyapısı hazır değildir”

Nakliyeci esnafının en büyük sıkıntılarının dijital takograf olduğunu söyleyen Dursun, “Çift şoför çalıştırmamızı istiyorlar. Çift şoför çalıştırıldığı zaman bir şoför bizlere 6-7 bine mal oluyor. Ama işimiz o kadar kazandırmıyor. Lastiklerin tanesi 3 000 lira, çift şoför çalıştırdığımız zaman da iş yok. Pandemi döneminde biz bu sıkıntıları yaşadık. Dijital takograf uygulamasının bizlere faydasından çok zararı var. Dijital takografın Türkiye’de altyapısı hazır değildir. ‘4 buçuk saat araç kullan 4 buçuk saat dinlen’ sistemi var. Dinlenme tesislerinin olmadığı bir yerde sistem durmamızı istiyor. Kış ortası yolda dinlenme yeri yok ama ceza yememek için durmak mecburiyetindeyız. Otoban kenarlarında ve en temel yollarda durmak mecburiyetinde kalıyoruz. O yollarda duran bütün araçlar dijital takograf için duruyor. Polis kontrolünde bir aylık ne hata var ise hepsi bu sistemde çıkıyor. Bu durumda bu insanların ehliyetine el konulup büyük meblağda ceza kesiliyor.” diye konuştu.

“Yol kenarında dijital takograf için duran şoförlerin çoğu kazalara da sebebiyet verebiliyor”

Konuşmasının sonunda Dursun, şunları aktardı:

“Devlet bizlere yardımcı olsun, ikinci şoförü çalıştıralım. Devlet nasıl fabrikada çalıştırdığı insen temel sigorta ve maaş yardımında bulunuyorsa bizlere de yardımda bulunsun. Onlar iş yapıyor da biz iş yapmıyor muyuz? Ülkeye hizmet etmiyor muyuz? Yol kenarında dijital takograf için duran şoförlerin çoğu kazalara da sebebiyet verebiliyor. Sistem dinlenmesi için mesaj verdiğinde şoför durmazsa ceza alacak, dinlenme tesisleri de olmadığı için yol kenarında park etmek mecburiyetinde kalıyorlar. Devlet bu sistem için altyapı oluştursun biz uygularız. Birbirlerine yakın olan dinlenme tesisleri istiyoruz. Altyapısını hazırlasın yine verilerini alsın. Devlet politikası nasılsa biz de uyarız. Ama şu an için altyapısı düzgün ve Avrupa Birliğine uyumlu olmayan bir ülkede Avrupa’daki sistemi buraya getirmenin anlamı yok. Ankara’dan çıkıyorsun Kayseri’ye kadar doğru düzdün dinlenme tesisi yok. Saat tamamlanınca şoför yolda durmak mecburiyetinde kalıyor.”

“Sitemimiz altyapısı hazır olmayan sistemi getirip esnafa dayatmalarınadır”

Evden eve taşımacılık piyasasında çalıştığını ve yirmiye yakın personelinin olduğunu belirten nakliyatçı esnafından Musa Kösedağ, “Pandemi dolayısı ile gerçekten çok sıkıntılarımız var. Özellikle yeni çıkan sistem ile beraber (dijital takograf) sıkıntılarımız katlandı. Altyapısı olmadığı halde Türkiye’de uygulamaya koyuyorlar. Geçen sene getirdiler çok ciddi tepki gösterdik. Tepkilerimizden sonra bu sistemi 2024’e kadar geri çektiler. Bu sistemi yazın temmuz ayında hayata geçireceklerini söylüyorlar. Altyapısı hazır olmadığı halde bu sistemi getiriyorlar. Dijital takograf 4 buçuk saatte 45 dakika, 9 saatte bir buçuk saat şoförün dinlenmesi lazım. Belli bir süre sonra sistem şoföre dur diyor. Hakkâri-Şırnak arasında sistem dur dese beklemek mecburiyetindesın. Mevsim kış, araçta ısıtıcı sistemi olmazsa şoför donarak belki ölür. Durmazsan otomatik şekilde ceza yazıyor. İleride trafik polisi çevirdiğinde dijital takografa uyulmadığını gördüğünde trafik polisine derdini anlatamıyorsun. Bizim sitemimiz altyapısı hazır olmayan sistemi getirip esnafa dayatmalarınadır. Avrupa’da adamlar bunun altyapısını hazırlamışlar. Saati geldiğinde var olan tesislerde dinlenme şansın oluyor.” dedi.

“Bu pandemi döneminde hükümetimizden hiçbir yardım alamadık”

Sıkıntılı dönemden geçtiklerini dile getiren Kösedağ, “Araçlarda çift şoför olması gerekmektedir. Biz bir tane şoför çalıştıramazken nasıl iki şoför çalıştıracağız. İki şoför demek iki maliyet demek. İki sigorta, iki maaş demektir. Bu da bizi gerçek anlamda çok sınıktıysa koyuyor. Bu pandemi döneminde hükümetimizden hiçbir yardım alamadık. Bin lira bir yardım verileceği denildi, onu dahi alamadık. Başvurularımızı yapmış olduğumuz halde şu an için hiçbir yardım alamıyoruz. Ayrıca açamadığımız dükkânın vergisini veriyoruz. Bu konu da bir sürü sıkıntılarımız var. Hiç kimse bizlere yardımcı olmadı. İşlerimiz % 90 kesilmiş. Şu anda gerçekten eve ekmek götüremeyecek durumdayız. Yetkililer özellikle Ulaştırma Bakanlığı hiçbir problemimiz ile ilgilenmiyor. Nakliye esnafı olarak önümüzü de göremiyoruz.

Ne yapacağımızı kara kara düşünüyoruz. Hükümetimiz ve Ulaştırma Bakanlığından bizim sektöre el atmasını istiyoruz.” biçiminde konuştu.
Haftada çalıştığımız 2-3 gün o da karnımızı doyurmuyor”

Nakliyeci esnafından Deniz Özkan, “Ankara’da 6 personel 2 araç ile nakliyat sektöründe hizmet sunmaktayız. Sıkıntılarımızın en büyük olanı maddi sıkıntıdır. Personelimize yeteri kadar iş bulamıyoruz. İş bulamadığımız için haftanın 3-5 günü mecburen yatmak mecburiyetinde kalıyoruz. Pandemi döneminde devletimiz iki gün tatil yaptırıyor. Çalıştığımız süre karnımızı doyurmaya yetmiyor. Genelde insanlar taşınma işini cumartesi ve pazar günleri yapmak istiyor. Cumartesi ve pazar günlerinde pandemiden dolayı yasaklar var.” dedi.

“Faizsiz dedikleri krediyi faiziyle verdiler”

Devletten verilen faizsiz destek sözünün tutulmadığını belirten Özkan, “Bize 25 000 lira faizsiz destek verileceğini söylediler, biz de gittik buna başvuru ettik. Destek aldık ama 25 000 lirayı 4 000 116 olarak 6 ayda ödeyeceksiniz dediler. Bankaya vardık ki 5 000 300 tl'ye çıkmış. Sebebini de ilk verilen faizsiz şimdi faizli dediler. Bir yerde kandırıldık. Bize ‘devlet yardım edecek’ dediler. Doğru yardım olarak kredi verdi. Faizsiz dedikleri krediyi faiziyle verdiler. Esnaf zaten zor durumda yalnızca kendim için söylemiyorum. Birçok esnaf zor durumda. Biz küçük esnafız büyük esnaf değiliz. Holdingler ayakta durabiliyorlar. Biz mazotu 6 liradan alıyoruz, diğer insanlara belirli bir kısma 2 liradan mazot verilmekte. Bizler hayatımızda 2 tl'ye mazot görmedik. Araçlarımızın bakımı lastiği hergün muayenelerimiz bunlar bizlere ağır olan yüktür. Bu kadar yükün arkasında sigortalarımız işçilerimize yapılan sigortalar bunların vergisi bunlardan hiçbir şekilde taviz verilmiyor. Bunların yanında vergi borcumuz var ise, vergi dairesi araçlarımızın üstüne tedbir koyuyor. Araçlarımızı değiştirip satmamıza bile izin verilmiyor. Öyle bir yerde yaşıyoruz küçük esnafın hiçbir şekilde kimsenin yanında yeri yok.” diye konuştu.

“Nakliye piyasasının can suyuna ihtiyacı var”

Sektörlerinin sıkıntıları hakkında da konuşan Özkan, “Bu sektörün en büyük sorunlarından bir tanesi çift şoför araç gönderemiyorsunuz. Çift şoför gönderdiğiniz zaman bunun 10 000 tl'ye yakın maliyeti var. Yapılan iş, evden eve nakliyat işi. İşimizin kazancı belli. Bin liradan 250 lira kazancımız var. Araca iki şoför koyduğumuzda para kazanamıyoruz. Tek şoför 4 saatte yarım saat istirahat molasına düşüyor. Bunu mecburen 4 buçuk 5 saatte çıkarmak mecburiyetinde kalıyor. Ankara’ya gelmeye 30-50 km kaldı, bu insanın mecburen Ankara’ya girmesi gerekmektedir. Fazla yolcuk yapıldığı için cezasını 2 000 3 000 lira olarak yazıyorlar. Evden eve nakliyat yapıyoruz, şehir içinde belli saatlerde izin istiyoruz. Ankara Mamak göbeğindeyiz Samsun yolunda polis belirli yerlerde çevirme yapıyor. Bizlere bir ayrıcalık yapıp bunlar ev taşıyor diye bizlere izin çıkarsalar çok memnun kalırız. Bir yerde baskıyla zorla ceza yazıyorlar. Bu sektörün mecburen can suyuna ihtiyacı var. Devletin, vergilerimizde indirim yapıp gerçekten faizsiz kredi vermesini bekliyoruz. Dijital takograf ceza yazmanın ayrı bir versiyonudur. Yarım saat ya da 10 dakika fazla yolculuk yapılmış diye işi para cezasına döküyorlar. Böylece esnafa kan ağlatıyorlar.” dedi.

Dijital takograf nedir?

Dijital (sayısal) takograf karayoluyla yolcu ve eşya taşımacılığı yapan ticari araçlarda kullanılacak olan bir kontrol cihazıdır. Temelde amacı sürücülerin sürüş periyotlarını ve görevlerini tutabilme yeteneğine sahiptir. Aynı zamanda polis tarafından ulaşılmak istendiğinde, hatalara ilişkin bilgileri, sistemi tahrif etmeye yönelik girişimleri, hız sınırı ihlallerini, kalibrasyon ayrıntılarını da hafızasında tutar. Dijital takograf akıllı kartlarla çalışır. Sürücüler, şirketler, yetkili servisler ve denetim görevlilerinin özel gereksinimlerine göre ayrı ayrı akıllı kartlara sahiptir. Bu kartlar kullanıcılarına araçtaki takograf cihazındaki bilgilere ulaşma ve/ya da kullanma imkanı sağlar. Sayısal takograflar onaylı servisler tarafından en azından 2 senede bir kontrol yapılmalıdır. (İLKHA)